Birbirinden kıymetli yazarlarımız, yine birbirinden kıymetli yazılarıyla kırk sekizinci (Güz-2024) sayımızı zenginleştirdiler. Müteşekkiriz.

Sercan Ünsal, babasının hatıra ve terekesinden hareketle 1942 yılında eğitim öğretime başlayan Pamukpınar Köy Enstitüsünün emsalleriyle beraber kapatıldığı 1954 tarihine kadarki serüvenine ışık tutuyor.

Birinci Dünya Savaşı, Millî Mücadele ve Şark İsyanı sürecinde üç defa askere celp edilen ve bu süreçte başladığı öğretmenliği emekli oluncaya kadar sürdüren Ahmet Turan Öztan’ın hayat macerası aynı zamanda bir dönemin yansıması sayılabilir. Ahmet İzzet Göze ile sunduk.

1890-1897 yılları arasında çocukluğu ve ilk gençlik çağları babasının görevi nedeniyle Sivas’ta geçen İsmet İnönü’nün o günlere ait yaşanmışlıklarını Yaşar Abanus hatırlatıyor.

Şubat 1933’ünde Sivas’ta faaliyete başlayan Halkevinin “Temsil (Gösterit) Kolu”nda yolu kesişen sanat tutkunu Hilmi Atacan ve Talat Gözbak’ın bir ömür boyu süren dostluklarını ve hayal kırıklığı ile sona eren sanat hayatlarını Fuat Bozkurt kaleme aldı.

Halûk Çağdaş, klasik Türk musikisi vadisinde geçtiğimiz yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden Dr. Alâeddin Yavaşça’yı 2005 yılında Sivas’a yaptığı ziyaretin hatıralarıyla yâd ediyor. Nilay Yanalak Karasu da merhum Yavaşça’nın hayat arkadaşı Ayten Hanım’la yaptığı mülakatla adeta bu yazıyı bütünlüyor.

Derlemeci, icracı ve hoca olarak özüne nüfuz ettiği ve büyük birikime ulaştığı Türk halk müziği alanında önemli bir temsil noktasında bulunan İhsan Öztürk’le hayat ve musiki öyküsünü konuştuk. Aldığımız zevki siz de okurken hissedeceksiniz.

Yaşadıkları dönemde başarılı hizmetlerine rağmen şehrimizin yeterince tanınmamış iki önemli evladı Org. Kurtcebe Noyan ve Ord. Prof. Abdulkadir Noyan’ı ailenin mensuplarından Prof. Dr. İlkay Noyan Yalman yazdı. Çok kıymetli fotoğraflarla…

Medeniyetimizi inşa eden en önemli dinî ritüellerden olan bayramlarımızın şehrimizde asırlar içerisinde kazandığı özgün muhtevasını âcizane tecrübe ve gözlemlerimle dile getirdim.

7 Haziran 1920 tarihinde Ankara Hükûmetince Sivas’ta kurulan ve bugünkü Yargıtayın başlangıcını oluşturan Muvakkat Temyiz Heyetinin kuruluş ve taşınma sürecini 2019-2024 yılları arasında görev yapan Başsavcı Hasan Uğurlu dikkatlerimize sunuyor.

Adnan Mahiroğulları, Tanzimat sonrası idari yapılanmasının Anadolu’daki aşiret müdürlüğü/aşiret kaymakamlığı modelinin Yeni İl ve Koçgiri aşiretlerindeki örnek uygulamalarına değiniyor.

Darülmuallimin olarak hizmete açıldığı 1916 yılından itibaren hep eğitim öğretim hizmetlerine tahsis edilen tarihî bina, nitelikli bir eğitim yuvası olarak Selçuk Anadolu Lisesi adıyla 40 yıldır öğrencileri hayata hazırlıyor. Okulu, öğretmeni Özgür Karagöz anlatıyor.

1866-1916 yıllarında yayımlanan Fransızca gazete ve dergilerdeki Sivas haberlerini dilimize çevirerek yazan Hamza Kuzucu, bir dönem hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlıyor.

Faruk Çerik, 85 yaşında emekli bir öğretmen. Şehrin kadim ailelerinden… Şehirde değişen pek çok şeyin tanığı… Kısa bir metnin içerisinde biraz hüzün, çokça özlem…

Şehrimizde düzenlenen Sivas Uluslararası Film Festivali’nin ilk olmaktan daha büyük bir anlam taşıdığını ancak Turgay Kural’ın yazısını okuduktan sonra anlamak mümkün olabilir.

Tournefort’un Anadolu’da gezdiği ve Sehayatnamesi’nde anlattığı yerler arasında Koyulhisar da var. Aubriet’ın bir gravürüyle de resmedilmiş… 1701 yılına ait bu kıymetli bilgiye kayıtsız kalamazdık.

Kitaplık bölümümüzde Hüseyin Cılga’nın Veysel’e dair eserini Bir Yayla Pınarı Âşık Veysel adlı yazısıyla Sabri Koz; Mustafa Aburşu’nun eserini de Sivas’ta Sinemanın Serüveni Üzerine adlı yazısıyla Ömer Temizkan tanıtıyorlar.